Ayşe Kulin seçkin ve güçlü bir kalemdir ve yazarlık mesleğinin yanı sıra gazetecilik mesleğini de icra ederek çok yönlü yazarlar arasında yerini almıştır.
Ayşe Kulin’in hayatı 26 Ağustos 1941 yılında başlamış ve yazarımız İstanbul’da dünyaya gelmiştir.
Ayşe Kulin ilköğrenimini Ankara’da tamamlamıştır.
Kendisi ile yapılan bir röportaj esnasında öğrenilen bilgiye göre ilkokul öğretmeni ona tokat attığı için bir yıl okula ara vermiştir.
Daha sonra İstanbul’da Amerikan Kız Koleji’nde Edebiyat bölümünde 7 yıl boyunca yatılı okumuştur.
Bu okuldan 1961 yılında mezun olduktan sonra yazar olmaya karar vermiş ve bu uğurda harika eserler ortaya çıkarmıştır.
1961 yılında evlenen yazar, iki çocuğu yakın aralıklarla doğduğu için üniversiteye gidememiştir.
Yazarlığın yanı sıra gazete ve dergilerde editör ve muhabir olarak görev almıştır.
Köşe yazarlığı konusunda da oldukça iyi bir kariyer yapmış olan Ayşe Kulin’in eserleri şu şekilde sıralanabilir;
- Köprü (Aynı zamanda dizi olarak da uyarlanmıştır.)
- Füreya
- Umut
- Taş duvar açık pencere
- Türkan
- Bora’nın kitabı
- Dönüş
- Handan
- Tutsak güneş
- Süt nenenin masalları
- Babam’a
- Bir gün
- Gece sesleri
- Kardelenler
- Nefes nefese
- İçimde kızıl bir gül gibi
- Foto sabah resimleri
- Adı Aylin
- Bir tatlı huzur
- Güneşe dön yüzünü
- Geniş zamanlar
- Sevdalinka
- Hayat – Dürbünümde 40 sene
- Gizli anların yolcusu
- Hayal
- Veda gibi eserlere hayat vermiş ve Türk Edebiyatının güçlü kalemleri arasında yerini almıştır.
Ayşe Kulin’in edebi kişiliği, akıcı ve yalın üslubu sayesinde her kesimden okuyucuyu kendisine hayran bırakmıştır.
Halen ülkemizde övgüyle anılan yazarlardan biridir ve okuyucu kitlesi beğeniyle onu takip etmektedir.
Ayşe Kulin romanları etkileyici cümlelerle yazılmıştır ve okuyucuyu adeta büyüler.
Birkaç Ayşe Kulin sözü paylaşmak gerekirse;
- Bir kızın en sevdiği şarkıyı iyi dinleyin, çünkü orada tüm söylemeye korktuğu şeyler gizlidir.
- Artık biz sarılsak bile üşürüz seninle…
- Uyumak iyiydi çünkü bir nevi ölüm gibiydi uyku. Dünyayla irtibatı kesmekti, unutmaktı, rüyalara sığınmaktı.
- Yorgunum, önce gerçeğimi kendime kabul ettirirken yoruldum. Sonra gizlerken, daha sonra yüzleşirken…
- İnsanların özgürce yaşadığı bambaşka bir dünya var ki merkezde yaşayanlar bunu henüz bilmiyorlar. Çünkü ben merkezde yaşamıyorum. Burası liman kenti ve kıyı şeridi olduğu için geleni gideni de bilgi akışı da çok oluyor. Kıyı bölgeleri her zaman kara bölgelerden bir adım öndedir. Ama bil ki merkezde bu gidişat uzun sürmez.
- Yuna, gün gelecek herkes uyanacak.
Leave feedback about this