İskoçya’da gelinler düğünden bir gün önce sokağa çıkarılıp, yumurta, salça, mayonez
gibi (aklınıza ne gelirse) maddelerle yapılan karışımla baştan aşağıya kirletilip sonra da herkes
görsün diye bütün şehirde dolaştırılırmış.
Pakistan’da ise damatlara uygulanan öyle bir gelenek var ki; Türk erkekleri olsa kafa göz dalardı.
Damatlara düğün başladığında ağır bir şeklide hakaret ve küfür edilirmiş.
Böylelikle damadın sabrı
sınanırmış.
Polonya’da ise Türk kızlarının kıskançlık damarını çatlatacak bir gelenek varmış.
İlker Ayrık’ın
sunduğu ‘Ben bilmem Eşim Bilir’ yarışmasından esinlenmişler sanırım.
Yarışmada eşler fıstık gibi
hatunların ismini ya da herhangi bir özelliğini ezberde tutmaya çalışıyordu ancak Polonya’da işler
biraz karışık.
Damat düğüne katılan bayanlar arasından gelini bulmaya çalışıyor hem de nasıl mı?
Sırasıyla oturan tüm bayanların bacaklarına dokunarak.
Çin’deki Tufia halkı ise gelinin düğünden 1 ay öncesinden itibaren her gün 1 saat boyunca
ağlaması gerektiğine inanıyormuş.
Ailedeki tüm kadınlar da gelinle beraber bu seramoniye
katılıyormuş.
Endonezya Tidong’da çiftler, düğünden 3 gün önce evlerine yerleşiyorlar ancak üç gün boyunca
tuvaleti kullanmıyorlarmış.
Böylelikle sağlıklı bebeklerin dünyaya geleceğine inanıyorlarmış.
Neyse Allah bir yastıkta kocatsın diyelim…
Leave feedback about this