Peygamber Efendimiz (S.A.V), “ Bir kul günaha girer, sonra kalkar abdest alıp namaz kılar, sonra da Allahü Teala’dan (Celle Celalühü) bağışmalasını dilerse, Allahü Teala (Celle Celalühü) o kimseyi mutlaka bağışlar.” buyuruyor.
Tevbe namazı şu durumlarda kılınabilir:
- Uzun yıllar günah içinde olduğu halde hepsini bırakıp yepyeni bir dini hayat yaşamak isteyen kimseler, güzelce gusül abdesti alıp iki rekat veya istedikleri kadar tevbe namazı kılıp istiğfar ve dua ederek dünyaya yeni gelmiş gibi pırıl pırıl bir hayata başlayabilirler.
- Aslında dini hayat yaşadığı ve günahlara girmediği halde her nasılsa ayağı sürçüp küçük veya büyük herhangi bir günah işleyen kimseler de tevbe namazı kılıp af dileyebilirler.
- Bir kimse herhangi bir günah işlemese bile bazı zamanlar tevbe namazı kılıp, daha bir yürekten istiğfarla Allah’a sığınabilir.
Tevbe namazı her zaman her yerde kılınabilir.
Ancak duaların kabul olduğu vakitlerde bilhassa mübarek zamanlarda ve mekanlarda kılmak güzeldir.
Normal namaz gibi kılınır.
Fatiha’dan sonra belirli bir sureyi okuma şartı yoktur.
Ama bilenler dua tevbe ve istiğfar ayetlerini okuyabilirler.
En az iki rekat kılınabileceği gibi kişinin gönlünün rahatlayıp tatmin olduğu miktar kadar da kılınabilir.
Önemli olan günahtan dolayı mahzun olup kırık bir kalp ve yaşlı bir gözle Allah’a sığınmak ve affedileceğinden ümit beslemektir.
Ümmetine tevbe namazını anlatmak için Peygamberimiz (s.a.v.) “ Bir kul günah işler de sonra kalkıp güzelce abdest alıp temizlenir ve iki rekat namaz kılarak Allah’tan bağışlanmak dilerse Allah onu mutlaka affeder.” buyurmuş ve arkasından şu mealdeki ayeti okumuştu:
“ Onlar çirkin bir günah işledikleri veya herhangi bir günaha girerek kendilerine zulmettikleri zaman Allah’ı hatırlarlar ve günahlarını bağışlaması için O’na niyazda bulunurlar. Günahları ise Allah’tan başka affedecek kim vardır? Ve onlar işledikleri günahta bile bile ısrar etmezler.” (Âl-i İmran: 135)
Leave feedback about this